Usulsüz Kurban Kesimi Nedir? Cezalar, Hukuki Süreç ve Vatandaşın Hakları
Usulsüz kurban kesimi, Kurban Bayramı dönemlerinde sıkça karşılaşılan bir idari kabahat olup, hem çevre sağlığını tehdit eder hem de halk sağlığı açısından risk taşır. Belediyelerin belirlediği alanlar dışında yapılan kurban kesimleri, cezai yaptırımlara ve idari para cezalarına konu olmaktadır. Bu yazıda; hangi durumların usulsüz sayıldığı, hangi kanunlara göre ceza verildiği, bu cezalara nasıl itiraz edileceği ve tüm hukuki yollar detaylı olarak anlatılmaktadır.
İçindekiler
- Usulsüz Kurban Kesimi Nedir?
- Uygulanan İdari ve Cezai Yaptırımlar
- Kabahatler Kanunu ve Belediyelerin Yetkisi
- Cezaya Nasıl İtiraz Edilir?
- Bursa İlçelerinden Örnek Olaylar
- Yargıtay Kararlarında Usulsüz Kurban Kesimi
- Sıkça Sorulan Sorular (15+)
- Sonuç ve Avukat Desteği
- İletişim
Usulsüz Kurban Kesimi Nedir?
Usulsüz kurban kesimi, Kurban Bayramı döneminde belediyelerin belirlediği kesim alanları dışında, genellikle apartman bahçesi, sokak, boş arsa gibi izinsiz ve denetimsiz yerlerde hayvan kesilmesi eylemidir. Bu tür kesimler hem çevre ve halk sağlığı açısından risklidir hem de hukuken yasaktır. Özellikle büyükşehirlerde belediyeler kurban kesim alanlarını önceden ilan eder ve vatandaşları bu alanlara yönlendirir. Buna rağmen kurallara uymayan kişiler hakkında idari para cezaları ve zabıta müdahalesi gibi yaptırımlar uygulanabilir.
5393 sayılı Belediye Kanunu ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’na göre, kamu düzenini bozan veya sağlığı tehdit eden kurban kesimleri “kabahat” olarak değerlendirilir. Belediyelerin yayımladığı genelgelerde açıkça belirtilen kurallara aykırı hareket eden kişiler hakkında tutanak düzenlenir ve ilgili kanun hükümleri çerçevesinde cezai işlem başlatılır.
Ayrıca bazı olaylarda Hayvanları Koruma Kanunu kapsamında da adli işlem yapılabilir. Hayvana eziyet ederek veya dini kurallara uygun olmayan şekilde yapılan kesimler hem kamu vicdanını zedelemekte hem de cezai sorumluluk doğurmaktadır. Bu gibi durumlar, özellikle sosyal medyada paylaşılan görüntülerle daha hızlı tespit edilmekte ve adli soruşturmalar başlatılabilmektedir.
Bayram sürecinde Bursa ceza avukatı olarak en sık karşılaştığımız durumlardan biri, vatandaşların belediye dışındaki alanlarda kurban kesmeleri nedeniyle zabıta ekiplerinin ceza yazması ve vatandaşların buna itiraz sürecini başlatmak istemesidir. Bu tür cezaların iptali için doğru yasal argümanlarla itiraz dilekçesi hazırlanması ve sürecin uzman bir avukat tarafından yürütülmesi büyük önem taşır.
Sonuç olarak, usulsüz kurban kesimi sadece ahlaki veya sosyal bir sorun değil, aynı zamanda idari yaptırımla sonuçlanan hukuki bir kabahattir. Kurban kesim işlemini yapmadan önce bağlı olunan belediyenin belirlediği kuralları dikkatle incelemek ve yalnızca izin verilen alanlarda işlem yapmak gerekir. Aksi hâlde vatandaşlar ciddi idari para cezalarıyla karşı karşıya kalabilir.
Uygulanan İdari ve Cezai Yaptırımlar
Usulsüz kurban kesimi nedeniyle uygulanan yaptırımlar, çoğunlukla idari para cezası ile sınırlı olmakla birlikte, bazı durumlarda adli cezai sorumluluk da doğurabilir. Belediyeler, zabıta ekipleri aracılığıyla denetimler yaparak, kurallara aykırı şekilde yapılan kesim işlemlerine müdahale eder ve bu durumlar için tutanak tutarak işlem başlatır. Özellikle şehir merkezinde veya apartman önlerinde yapılan izinsiz kesimlerde ceza uygulamaları yaygındır.
Bu konuda temel yasal düzenleme, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 41. maddesidir. Bu maddeye göre çevreyi kirleten kişilere 2.000 TL'den başlayarak değişen idari para cezaları uygulanabilir. Kurban kesimi sırasında kanın sokağa akıtılması, atıkların etrafa bırakılması, kötü koku ve görüntü oluşması gibi durumlar, doğrudan çevreye zarar verme kapsamında değerlendirilir.
Ayrıca 2872 sayılı Çevre Kanunu kapsamında da yaptırımlar gündeme gelebilir. Bu kanun, doğayı kirleten ya da kamu sağlığını tehdit eden fiillere karşı yüksek idari para cezaları öngörmektedir. Kesim işlemi sırasında ortaya çıkan atıkların düzgün şekilde bertaraf edilmemesi, kurbanlık hayvanın hijyen kurallarına uygun olmayan şekilde kesilmesi ve sonrasında çevrenin temizlenmemesi bu kapsamdaki ihlaller arasında yer alır.
Eğer kurban kesimi sırasında hayvana gereksiz yere acı çektirilmişse veya dini usullere aykırı hareket edilmişse, Hayvanları Koruma Kanunu kapsamında da işlem yapılabilir. Bu durumda kişiye adli para cezası veya bazı durumlarda hapis cezası dahi verilebilir. Özellikle kesim anının sosyal medyada paylaşılması ve halkı rahatsız edecek şekilde sunulması durumunda, Türk Ceza Kanunu’ndaki “genel ahlaka aykırılık” ya da “kamu düzenini bozma” suçları da gündeme gelebilir.
Tüm bu yaptırımlara karşı vatandaşların hukuki başvuru hakları saklıdır. Ceza tebligatı eline ulaşan kişi, 15 gün içerisinde sulh ceza hâkimliğine başvurarak idari yaptırım kararına itiraz edebilir. Bu süreçte bir ceza avukatından destek almak, hukuki sürecin daha sağlıklı ve etkili yürütülmesini sağlar.
Özellikle ceza hukuku alanında uzmanlaşmış bir avukatın desteğiyle yapılan itirazlar, Kabahatler Kanunu'nun uygulanması sırasında yapılan usul hatalarının tespit edilmesini kolaylaştırır ve cezaların iptal edilmesi mümkün olabilir.
Kabahatler Kanunu ve Belediyelerin Yetkisi
Kabahatler Kanunu, Türkiye’de kamu düzenini korumak ve idari yaptırımların esaslarını belirlemek amacıyla yürürlüğe konulmuştur. Özellikle Kurban Bayramı gibi toplumsal hareketliliğin yoğun olduğu dönemlerde, çevreyi korumak ve toplum sağlığını güvence altına almak için en çok uygulanan kanunlardan biridir. Usulsüz kurban kesimi de bu kapsamda değerlendirilmekte ve cezai süreçler, belediyeler ve zabıta birimleri tarafından yürütülmektedir.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 41. maddesi çevreyi kirletme fiilini düzenlemektedir. Bu maddeye göre, kurban kesimi sırasında etrafa kan akıtılması, hayvan atıklarının gelişi güzel şekilde çevreye bırakılması ya da hijyen kurallarına aykırı davranılması durumunda, ilgili kişilere idari para cezası uygulanır. Ceza miktarı her yıl yeniden değerleme oranına göre güncellenir ve belediye meclislerinin aldığı kararlara göre değişiklik gösterebilir.
Örneğin Bursa Büyükşehir Belediyesi her yıl Kurban Bayramı öncesi kesim alanlarını belirlemekte ve vatandaşlara duyurmaktadır. Bu alanların dışında yapılan kesimler, zabıta ekiplerince tutanak altına alınmakta ve Kabahatler Kanunu çerçevesinde cezai işlem başlatılmaktadır. Zabıta, belediye encümeni adına hareket ederek ceza uygulama yetkisine sahiptir. Ayrıca cezaların iptali, yalnızca sulh ceza hâkimliklerine yapılan itirazlarla mümkündür.
Belediyelerin bu alandaki yetkisi, 5393 sayılı Belediye Kanunu’ndan kaynaklanır. Bu kanunun 15. maddesine göre, belediyeler halk sağlığını ve çevre düzenini korumakla yükümlüdür. Dolayısıyla kurban kesimi gibi kamusal alanı doğrudan etkileyen faaliyetler, belediyenin denetim ve düzenleme yetkisi kapsamındadır. Belediyeler hem idari yaptırım uygulayabilir hem de suça konu bir fiil varsa ilgili emniyet birimlerine yönlendirme yapabilir.
Vatandaşlar bazen belediyenin kesim alanlarını yeterli bulmadığı veya bayram kalabalığında ulaşmakta zorlandığı için kendi apartman bahçesinde ya da otoparkta kesim yapmayı tercih eder. Ancak bu davranışlar, hukuki anlamda hiçbir şekilde mazur görülmez. Zabıtaların tespit yapması, fotoğraf çekmesi veya video kaydı alması halinde ceza kesme süreci başlatılır. Bu gibi durumlarda, cezaya ilişkin avukat aracılığıyla savunma hazırlanması gerekebilir.
Kabahatler Kanunu çerçevesinde uygulanan idari yaptırımlar, çoğu zaman vatandaşı hazırlıksız yakalayan cezalar olabilir. Bu nedenle Kurban Bayramı öncesi bağlı olunan belediyenin ilanlarına dikkatlice göz atmak ve yalnızca izinli alanlarda kesim gerçekleştirmek hem hukuki sorunları önler hem de çevreye saygıyı gösterir. Belediyelerin ilan ettiği alanlar dışında kesim yapmanın hiçbir hukuki gerekçesi kabul edilmez.
Cezaya Nasıl İtiraz Edilir?
Usulsüz kurban kesimi nedeniyle kesilen idari para cezaları, her ne kadar bağlayıcı olsa da, hukuka aykırı düzenlenmiş olmaları halinde sulh ceza hâkimliğine yapılacak başvuruyla iptal edilebilir. Kabahatler Kanunu kapsamında verilen idari yaptırım kararlarına karşı, tebligat tarihinden itibaren 15 gün içinde itiraz hakkı bulunmaktadır.
İtiraz dilekçesi, cezanın kesildiği ildeki sulh ceza hâkimliğine hitaben yazılır. Bu dilekçede; olayın tarihi, cezanın tebliğ tarihi, zabıta tutanağında yer alan iddialar, somut deliller ve hukuki gerekçeler ayrıntılı şekilde açıklanmalıdır. Özellikle cezanın somut delile dayanmaması, hukuki dayanağın açıkça gösterilmemesi veya kesim alanına ilişkin yanlış tespit gibi durumlar, itirazı haklı kılabilir.
İtiraz süreci, Kabahatler Kanunu’nun 28. maddesi uyarınca yürütülür ve genellikle dosya üzerinden incelenerek sonuçlandırılır. Hâkim, dilekçedeki gerekçeleri ve varsa sunulan ek belgeleri değerlendirerek idari yaptırım kararını ya kaldırır ya da onar. Bu nedenle, itiraz dilekçesinin hukuki teknikle hazırlanması, sürecin olumlu sonuçlanması açısından büyük önem taşır.
Örnek: Bursa Nilüfer ilçesinde bir vatandaşın apartman bahçesinde kurban kesmesi nedeniyle zabıta tarafından 5.000 TL idari para cezası kesilmiştir. Ancak kesim anına ilişkin görüntü bulunmamakta, tutanakta yalnızca "kesime benzer koku ve kan izi tespit edildiği" belirtilmiştir. Bu durumda, delil yetersizliği nedeniyle yapılan hukuki itiraz neticesinde ceza iptal edilmiştir.
Cezaya itiraz eden kişi, başvuru için harç veya vergi ödemez. Ancak karar aleyhine sonuçlanırsa, mahkeme masrafları başvuru sahibinden alınabilir. Bu nedenle başvuru süreci bir avukat ile yürütülmelidir. Özellikle Kabahatler Kanunu, Çevre Kanunu ve Belediye Mevzuatı konusunda deneyimli bir Bursa avukatı ile çalışmak, sürecin doğru yönetilmesini sağlar.
Sonuç olarak, usulsüz kurban kesimi nedeniyle uygulanan cezalara karşı vatandaşın hukuki savunma ve itiraz hakkı vardır. Süre kaçırılmadan, teknik hatalar tespit edilerek yapılan başvurular, cezanın iptaliyle sonuçlanabilir. Özellikle ilk 15 günlük sürede harekete geçmek bu açıdan kritik öneme sahiptir.
Bursa İlçelerinden Örnek Olaylar
Usulsüz kurban kesimi nedeniyle yaşanan hukuki süreçler, yalnızca yasal düzenlemelerle sınırlı değildir. Gerçek hayatta yaşanan olaylar, uygulamanın nasıl işlediğini anlamak açısından oldukça öğreticidir. Aşağıda, Bursa’nın üç büyük ilçesi olan Nilüfer, Osmangazi ve Yıldırım’da yaşanmış örnek dava senaryoları üzerinden süreci değerlendirelim:
📍 Nilüfer İlçesi – Site Bahçesinde Kesim ve İtiraz
Kurban Bayramı’nın ilk günü, Nilüfer’de bulunan bir sitede ikamet eden A.Y., kurbanını site bahçesinde kesmiş ve ardından temizlik yapmıştır. Ancak komşuların şikâyeti üzerine olay yerine gelen Nilüfer Belediyesi zabıtası, 5.010 TL idari para cezası kesmiştir. Tutanakta sadece “site dışında genel temizlik kurallarına aykırılık” ifadesi yer almakta, görsel veya video kayıt bulunmamaktadır. Müvekkilimiz adına ceza avukatı olarak hazırladığımız itiraz dilekçesi ile somut delil bulunmadığı ve cezanın orantısız olduğu gerekçeleriyle mahkemeye başvurulmuş, ceza iptal edilmiştir.
📍 Osmangazi İlçesi – Yol Kenarında Kesim ve Çevre Kanunu
Osmangazi’de yaşayan M.T., şehir merkezine yakın bir mahallede yol kenarına park ettiği aracın arkasında kesim gerçekleştirmiştir. Olay zabıta ve polis tarafından görüntülenmiş ve hem Kabahatler Kanunu hem de 2872 sayılı Çevre Kanunu kapsamında işlem yapılmıştır. Toplam 9.520 TL ceza düzenlenmiş, ayrıca sosyal medyada paylaşılan görüntüler nedeniyle kamu vicdanını rahatsız edici eylem iddiası da eklenmiştir. Yapılan hukuki savunmayla yalnızca çevre cezası onanmış, diğer ceza unsurları kaldırılmıştır.
📍 Yıldırım İlçesi – Apartman Girişi Kesimi ve Hayvan Hakları
Yıldırım’da yaşayan bir vatandaş, apartman girişinde kurban kesimi yaparken hayvana acı çektirdiği gerekçesiyle çevredekiler tarafından cep telefonu ile kayıt altına alınmıştır. Olay zabıtaya bildirilmiş, hayvanı bayıltmadan kesmekle suçlanan kişiye Hayvanları Koruma Kanunu kapsamında işlem başlatılmıştır. Görüntüler delil olarak dosyaya girmiş, kişi hakkında hem idari para cezası hem de 3 ay hapis istemiyle kamu davası açılmıştır. Yargılama halen devam etmektedir. Olayın basına yansıması nedeniyle kamuoyu etkisi yüksek bir davaya dönüşmüştür.
Bu örnekler, Can Çiftçi Hukuk Bürosu olarak karşılaştığımız ve vatandaşlarımızın karşılaşabileceği hukuki süreçlerin ne kadar ciddi sonuçlar doğurabileceğini göstermektedir. Her olayın kendi içinde değerlendirilmesi gerekir ve uzman avukat desteği ile hareket edilmesi hukuki başarı şansını ciddi oranda artırır.
Yargıtay Kararlarında Usulsüz Kurban Kesimi
Usulsüz kurban kesimiyle ilgili davalar, çoğunlukla ilk derece mahkemelerinde sonuçlansa da bazı durumlar itiraz ve temyiz yoluyla Yargıtay’a taşınmakta ve burada önemli içtihatlar oluşmaktadır. Yargıtay kararları, uygulamanın yönünü belirlemesi bakımından oldukça değerlidir. Bu bölümde, usulsüz kurban kesimine ilişkin emsal nitelikli bazı Yargıtay kararlarını özetleyerek yorumluyoruz.
📌 Yargıtay 19. Ceza Dairesi – E.2017/9464, K.2018/5486
Bu karar, apartman bahçesinde yapılan kurban kesimi nedeniyle 2.347 TL idari para cezası verilen bir dosyada verilmiştir. Davacı, cezaya ilişkin herhangi bir somut delil sunulmadığını, olay yerinde kesim yapıldığının ispatlanamadığını iddia etmiş, ilk derece mahkemesi ise cezayı onamıştır. Yargıtay ise yalnızca komşu beyanı ve zabıta tutanağıyla idari yaptırım uygulanamayacağına karar vererek cezayı bozmuştur. Bu karar, “delil yetersizliği” gerekçesiyle yapılan itirazların kabul edilebileceğini göstermektedir.
📌 Yargıtay 7. Hukuk Dairesi – E.2020/5041, K.2021/1298
Bu kararda Yargıtay, belediye dışındaki alanlarda yapılan kurban kesiminde “çevre kirliliği oluşmamışsa” ve "kamu düzeni ciddi şekilde bozulmamışsa" verilen cezanın orantısız olduğuna karar vermiştir. Mahkeme, kurban sonrası temizlik yapıldığı ve çevrede kalıntı bırakılmadığı halde ceza uygulanmasını “ölçülülük ilkesine aykırı” bulmuştur. Bu içtihat, cezanın yalnızca fiil değil, fiilin sonucu üzerinden de değerlendirilmesi gerektiğini vurgulamaktadır.
📌 Yargıtay 3. Ceza Dairesi – E.2019/2987, K.2020/4319
Yıldırım ilçesinde sosyal medyada paylaşılan bir kurban kesim videosu üzerine, ilgili kişiye hem Çevre Kanunu kapsamında ceza verilmiş hem de savcılık tarafından “hayvana kötü muamele” suçundan kamu davası açılmıştır. İlk derece mahkemesi cezanın yanında adli para cezası da vermiştir. Yargıtay ise görüntülerin “şiddet içermediğini” ve “dini ritüelin kötüye kullanılmadığını” tespit ederek cezanın hukuka aykırı şekilde genişletildiğini belirtmiş ve cezayı bozmuştur.
Bu kararlar, Bursa ceza avukatı olarak müvekkillerimizin dosyalarında sıklıkla atıf yaptığımız örneklerdir. Gerek delil yetersizliği gerekse ölçüsüz ceza uygulamaları nedeniyle Yargıtay’ın verdiği bu tür kararlar, itiraz sürecinin ne kadar önemli olduğunu ve detaylı savunmaların hukuki sonuçları nasıl etkileyebileceğini göstermektedir.
Eğer siz de usulsüz kurban kesimi nedeniyle bir ceza ile karşı karşıyaysanız, dosyanızın Can Çiftçi Hukuk Bürosu tarafından analiz edilmesi, gerekirse emsal Yargıtay kararları ile desteklenen bir itiraz hazırlanması faydalı olacaktır.
Sıkça Sorulan Sorular (15+)
1. Usulsüz kurban kesimi nedir?
Belediyelerin belirlediği alanlar dışında, apartman bahçesi, yol kenarı veya parklarda yapılan denetimsiz ve ruhsatsız kesimlere usulsüz kurban kesimi denir. Bu eylem Kabahatler Kanunu uyarınca cezalandırılır.
2. Kurban kesimini sokakta yaparsam ceza alır mıyım?
Evet. Sokakta, kaldırımda veya kamuya açık alanlarda yapılan kesim usulsüz sayılır ve 2.000 TL'den başlayan idari para cezaları uygulanır. Ceza avukatı ile itiraz hakkınızı kullanabilirsiniz.
3. Apartman bahçesinde kurban kesmek suç mu?
Evet. Ortak kullanım alanlarında kesim yapmak, diğer daire sakinlerinin haklarını ihlal eder. Zabıta tarafından tespit edilirse ceza uygulanır.
4. İdari para cezasına nasıl itiraz edebilirim?
İtiraz, tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde sulh ceza hâkimliğine yapılır. Dilekçenizi hukuki gerekçelerle birlikte hazırlamak için bir avukattan destek almanız önerilir.
5. Görüntü olmadan ceza kesilebilir mi?
Yalnızca zabıta beyanı yeterli olmayabilir. Yargıtay, delil yetersizliği durumlarında cezanın iptal edilebileceğine karar vermiştir.
6. Ceza ödenmezse ne olur?
Ceza ödenmezse vergi dairesi aracılığıyla icra takibi başlatılır. Yasal faiz işler, haciz riski oluşabilir.
7. Hayvana eziyet halinde dava açılır mı?
Evet. Hayvana gereksiz yere acı çektirildiği tespit edilirse, Hayvanları Koruma Kanunu kapsamında adli ceza süreci başlatılır.
8. Belediyenin kesim alanında sıra bulamıyorum, kendi yerimde kesebilir miyim?
Hayır. Sıra bulunamaması gerekçe olamaz. İzinli alan dışında kesim yapmak yine de cezaya tabidir.
9. Usulsüz kesim cezaları sabıka kaydına işler mi?
İdari para cezaları sabıka kaydına işlemez. Ancak ceza hukuku kapsamında dava açılırsa, mahkûmiyet halinde sicile yansıyabilir.
10. Aynı kişi aynı bayramda iki kez ceza alabilir mi?
Evet. Her usulsüz fiil ayrı değerlendirildiği için, farklı yerlerde yapılan iki ayrı usulsüz kesim iki ayrı cezaya konu olabilir.
11. Ceza gelmeden önce itiraz edebilir miyim?
Hayır. İtiraz süreci, cezanın tarafınıza resmi olarak tebliğ edilmesiyle başlar.
12. E-devlet’te ceza görünmezse yine de geçerli midir?
Evet. Tebliğ fiziki olarak yapılmışsa, e-Devlet’te görünmese bile ceza geçerlidir. Hukuki haklarınızı korumak için mutlaka kayıt altına almanız önerilir.
13. Başkasının arsasında kesim yaparsam kim ceza alır?
Kesim fiilini gerçekleştiren kişi sorumludur. Ancak arsa sahibi de “gözetim yükümlülüğü” kapsamında ceza alabilir.
14. Mahalle imamının yönlendirmesiyle kesim yaptıysam sorumluluk imamda mı?
Hayır. Kesimi yapan kişi hukuken sorumludur. Yönlendirme yapan kişi tanık olarak değerlendirilebilir.
15. Ceza mahkemesine mi, idare mahkemesine mi başvurmalıyım?
İdari para cezalarına karşı sulh ceza hâkimliğine başvurulur. Bu süreç ceza mahkemesi değil, özel bir yargı yoludur.
16. Avukat tutmadan itiraz edebilir miyim?
Evet, ancak dilekçenin eksiksiz ve hukuki gerekçelere dayalı olması gerekir. Hatalı başvurular retle sonuçlanabilir. Bu nedenle bir hukuk bürosundan destek almanız tavsiye edilir.
Sonuç ve Avukat Desteği
Usulsüz kurban kesimi nedeniyle uygulanan idari ve cezai yaptırımlar, yalnızca maddi cezalarla sınırlı değildir. Bu işlemler, vatandaşların sabıka kayıtlarına yansımayabilir ancak hukuki güvenilirliğini ve sosyal itibarını zedeleyebilir. Ayrıca ödenmeyen idari para cezaları vergi daireleri aracılığıyla icraya dönüştürülebilir. Bu nedenle kesim yapılmadan önce belediyelerin duyurduğu alanlara dikkat etmek, yanlış yönlendirmelere itibar etmemek ve kurallara uygun davranmak büyük önem taşır.
Tüm bu süreçlerde bir ceza hukuku avukatından profesyonel destek almak, cezanın iptal edilmesini sağlamak veya olası davalarda en doğru savunmayı kurmak açısından oldukça kritiktir. Hukuki sürecin doğru yönetilmesi, hem ceza yükünü hafifletir hem de hukuki sonuçların önüne geçilmesini sağlar.
Eğer siz de kurban kesimi nedeniyle idari ceza aldıysanız veya bir işlem yapılmak üzere tebligat aldıysanız, zaman kaybetmeden hukuki danışmanlık almanız tavsiye edilir. Can Çiftçi Hukuk Bürosu olarak Bursa genelinde bu alanda onlarca vatandaşımıza danışmanlık sağlamış bulunmaktayız.
İletişim
Can Çiftçi Hukuk Bürosu olarak, usulsüz kurban kesimi, idari para cezaları, çevre hukuku ve Kabahatler Kanunu kapsamındaki tüm konularda hukuki destek sağlamaktayız. İletişim bilgilerimiz aşağıda yer almaktadır:
- Adres: İzmir Yolu Caddesi No:138, Westpoint Office, Kat:6, Daire:241D, Nilüfer / Bursa
- Telefon: 0 (531) 921 83 36
- E-posta: av.canciftci@gmail.com
- Web sitesi: www.avcanciftci.com
📞 7/24 ulaşabilir, randevu alabilir ve danışmanlık hizmetimizden yararlanabilirsiniz.

Bursa'da hukuki destek alabileceğiniz Bursa Can Çiftçi Hukuk Bürosu'na aşağıdaki iletişim kanallarıyla ulaşabilirsiniz.
- 📧 E-posta: av.canciftci@gmail.com
- 🕘 Çalışma Saatleri: 7/24 Hizmet
- 🏢 Adres: Atış Yapı Westpoint AVM Office, Üçevler Mah. İzmir Yolu Cad. 241/D, Kat:6 No:138, Nilüfer/Bursa
“Hızlı dönüş, güçlü temsil! Can Bey'e teşekkür ederim.” – M.K.